ERMENİ MESELESİ KONFERANSI
Avrasya Eğitimcileri Derneği ile Etimesgut Belediyesi’nin ortaklaşa düzenlediği “Uluslararası Hukuk Açısından Ermeni Meselesi” konulu konferans 16 Nisan 2016 tarihinde yapıldı.
Konferansa, Hacettepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Görevlisi Dr. Bahadır Bumin ÖZARSLAN konuşmacı olarak katıldı.
ÖZARSLAN; Birleşmiş Milletler tarafından 9 Aralık 1948 tarihinde kabul edilen ve 12 Ocak 1951 tarihinde yürürlüğe giren “Soykırım Suçunun Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi” hakkında açıklamalar yaptıktan sonra, “…hukuken geçmişe dönük bir uygulamanın mümkün olmadığı, Ermeniler’in bunu siyasi olarak kullandıklarını” belirtti.
İki saat süren konuşması sırasında Sayın ÖZARSLAN, kısaca şu ifadeleri kullandı: “Bu sözleşmeye göre ulusal, etnik, ırksal veya dinsel bir grubu, kısmen veya tamamen ortadan kaldırmak amacıyla işlenen …fiillerden herhangi biri, soykırım suçunu oluşturur. Buradaki fiillerin hiçbiri gerçekleşmemiştir.
Millet-i sadıka kabul edilen Ermeniler, 1885’den itibaren siyasi hareketlere başladılar. 15 yılda 40 defa ayaklandılar. 1909 yılındaki Adana isyanı ile isyanlar zirveye çıktı.
Osmanlı Devleti, cephe gerisini emniyet altına almak için Ermenileri ‘Sevk ve İskân Kanunu’ ile Osmanlı Devleti sınırları içinde olan bugünkü Suriye’ye göç ettirdi.
Devletin önceden böyle bir planının olmadığını ve hazırlıksız olduğunu, bu hususta bütçede ödenek olmamasından anlıyoruz. Sonradan ek ödenek alınıyor. Nakil, Osmanlılar için çok masraflı olmuştur.
Bütün Ermeniler tehcir edildi mi? Protestan ve Katolik olanlar tehcir edilmedi. Ortodoks olanlar edildi. O dönemde Osmanlı Devleti’nde bürokraside ve orduda Ermeni görevliler vardı, bunlardan itiraz bile olmadı.
Osmanlı arşivlerine göre 1.200.000 Ermeni’nin 546.000’i tehcir edilmiştir. ABD Halep Konsolosu 500.000 Ermeni geldiğini bildirmiştir.
Batılı Hıristiyan anlayışının suçluluk psikolojisi ile hareket ediliyor. Ermenistan zor durumda, her geçen gün nüfusu azalıyor. Ermenistan’ı ayakta tutmak için bir acı lazım. 1915 tehcir olayı Ermeni birliğini canlı tutmak, Ermenilerin duygularını istismar etmek için kullanılıyor.”
