Ergenekon Bulundu, Büyük Sır Aydınlandı
Kadim Türklerin, yeniden doğumunu simgeleyen Ergenekon bulundu. Tarihçi Prof. Dr. Ahmet Taşağıl, yıllardır sürdürdüğü araştırmaların sonucunda, Türklerin kayıp yurdu Ergenekon’un Kuzeybatı Moğolistan’daki Turgen Dağları içinde yer alan büyük ve verimli vadide olduğunu açıkladı.

Türk tarihi ve Göktürkler üzerine yaptığı çalışmalarla tanınan tarihçi Prof. Dr. Ahmet Taşağıl, çok önemli bir çalışmaya daha imza attı. Prof. Taşağıl, kadim Türklerin en önemli mitlerinden ve diriliş destanı olan Ergenekon’un gizemini çözdü. Yıllar süren titiz araştırma, saha çalışması ve eski Çin kaynaklarını inceleyen Taşağıl, Ergenekon Vadisi’nin gerçek coğrafi lokasyonunu tespit ettiğini açıkladı. Taşağıl, Moğolistan’ın neredeyse yüzde 90’ını, Rusya Federasyonu’na bağlı Güney Sibirya’daki Altayları ve Kazakistan sınırlarını karış karış dolaştığını belirterek, “Ergenekon’a benzer onlarca vadi gördüm. Ancak tarihi kayıtlarla birebir örtüşen, tüm kriterleri sağlayan tek bir yer var.” dedi.

Efsane Değil Gerçek
Prof. Dr. Taşağıl, Ergenekon’u bir efsane olarak değil, Göktürklerin imparatorluklarını kurmak için toplandıkları stratejik ve gerçek bir coğrafi mevki olarak tanımlarken, heyecan veren keşifle ilgili şunları söyledi: “Ergenekon, dağlarla çevrili, dış dünyaya kapalı bir vadi. Hem amansız kış şartlarından hem de düşman hücumlarından mükemmel bir korunak sağlamakta. İsminin kökeninin, Kazakçadaki ‘dar geçit’ anlamına gelen ‘Kapçı’ ve Moğolcadaki ‘Kapsık’ kelimeleriyle bağlantılı olduğunu düşünüyoruz. Araştırmanın en kritik ayağını MS 626 ve 1055 yıllarında yazıya geçirilmiş Çin tarih kayıtları (Zhoushu ve diğerleri) oluşturuyor. Tüm veriler, Ergenekon’un kesin yerinin, Kuzeybatı Moğolistan’daki Turgen Dağları’nda, Nogon Nur (Yeşil Göl) ve Sagan Nur (Beyaz Göl) göllerinin yakınındaki büyük ve verimli vadi olduğunu gösteriyor.
Demir Madeni Var
Taşağıl, diğer küçük vadilerin böyle bir nüfusu barındıramayacağını vurgularken, “Bölgede dağları eriterek çıkma efsanesini doğrulayan tarihi demir madenleri ve halen işletilen büyük kömür yatakları bulunuyor. Demiri eritmek için kömür şarttır. Bu ikilinin bir arada olduğu tek büyük vadi burasıdır.” diye konuştu.
Aşina Ailesi Sığındı
Prof. Dr. Ahmet Taşağıl, Ergenekon’un sadece bir destan ya da hayal ürünü olmadığını da ifade ederken, “Çin kaynaklarındaki metinlerle coğrafi bilgileri örtüştürerek bu sonuca vardık. Özellikle 648 yılına ait Çince belgelerde, Göktürk hanedanı olan Aşina ailesinin sığındığı bölgenin tasviri yapılıyor. Bulduğumuz lokasyon Ergenekon efsanesiyle birebir eşleşiyor. Bu keşif Türk tarihinin önemli bir temel taşını yerine koyuyor. Türk milli destanlarından biri olan Ergenekon’un tarihi temeli ortaya çıktı.” dedi.

Bölgenin doğusunda Küçük Türgen, batısında Büyük Türgen, kuzeyinde ise Tannu Ola Dağları bulunuyor. Dört tarafı dağlarla çevrili olan alanda kömür ve demir madenleri olduğu da ifade edildi.
Afyoncu da Doğruladı
Öte yandan Milli Savunma Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erhan Afyoncu da sosyal medya platformu X’te yaptığı paylaşımda, Türk tarihinin en önemli destanlarından biri olan Ergenekon’un geçtiği yerin bulunduğunu duyurdu. Afyoncu, İslamiyet öncesi Türk tarihi üzerine araştırmalarıyla tanınan Prof. Dr. Ahmet Taşağıl’ın, Göktürkler döneminde 640’larda geçen Ergenekon destanının coğrafi konumunu tespit ettiğini belirterek: “Buna göre Ergenekon, Moğolistan’da Altay Dağları’nın kuzeydoğusunda, Nogoonnur ilçesinde yer alıyor.” dedi.
Kaynak: https://haberglobal.com.tr/yazarlar/ergenekon-bulundu-buyuk-sir-aydinlandi-477391 12.09.2025tarihi ve saat 10.26 itibarıyla.