“TARİHİN HUZURUNDA” YAĞLI BOYA RESİM SERGİSİ
Avrasya Eğitimcileri Derneğimizin de üyesi olan Mustafa KAYA (Akozan)’nın yaptığı resimlerden oluşan “Tarihin Huzurunda’ Yağlı Boya Resim Sergisi”, 10-12 Mart 2025 tarihleri arasında Ankara Kent Konseyi Sergi Salonu’nda açılmıştır.
Federasyon Başkanı Yaşar YENİÇERİOĞLU ve Dernek Başkanı Eyüp ÜSTÜK birlikte sergiyi gezdik ve sanatçımızı tebrik ettik.
Sergide, Türk tarihinden ve mitolojisinden esinlenen resimler ile Türk büyüklerinin resimleri bulunmaktadır.
Dağıtılan broşürün ön kısmında;
“Edalı bir nakıştır, Türk’ün şanlı mazisi,
Alnımızı ağartır, şehidi ve gazisi…
İnsanlık âlemine gökten sevda sağanlar,
Oğuz Han’dan bu yana gelen Han ve Kağanlar…
Semada ve senada Türk’ün adı ünlensin.
Yirmi birinci yüzyıl Türkümüzle şenlensin.
Gönlümüzdeki aşkı sanmayın ihtirastır.
Bilim, sanat, fen, töre, atamızdan mirastır.” beyitleri olan bir şiir bulunmaktadır.
Bilgilendirme broşüründen bazı bölümleri de sizlere aktarmak isteriz: “Dünyanın en eski, en özel ve güzel töreli milleti olan; insanlığa bilim, kültür, sanat, siyaset, devlet kurma, yönetme, kanun koyma, yurtta herkesin söz hakkının olduğu kurultay anlayışlarını öğreten Türk Milletidir.
Demir, giysi, maden ve bilhassa altın işlemeciliği, mimari, su kanalları açma ve benzeri konularda buluşları ile milletlere önderlik eden Türk Milleti, bu çağda maalesef hak ettiği güç, etki ve yetkinlikte değildir.
Türk Milleti bugün tarihine, töresine, kültürüne, sanatı ve bilimine tarihteki kadar sahip değildir. Türk dünyaya öncü olan uygarlık ve medeniyetinin farkında bile değildir. Bu ilgisizlik ve bilgisizlik onu zayıf ve güçsüz bırakmaktadır.
Türkler 5.000 yıldır insanlığın lideri iken 300 yıldır bilimden koptukları için güçsüzleşmiş ve paramparça olmuştur…
Türk’ün ihtiyaç duyduğu her şey, akıl, kavrayış, liderlik ve bilim düşüncesi tarihinde vardır. Dahası akılcı düşünce ile dünya üzerinde yaşama bilimi ve anlayışı Türk’ün kendi buluşudur. Bugün için unutmuştur, kendi anlayışı hatırlaması ve faaliyete başlaması büyük bir sıçrama yapması yeterli olacaktır.
Türkoğlu töresini, hayat felsefesini, bilim ve akıl yürütme sistemini en kısa zamanda yeniden kazanmak zorundadır.
…Bu iş bütün Türklerin birinci vazifesidir…
Bilim ve Sanat
Bir milletin hafızası tarihi, kültürü, bilim ve sanat geçmişidir. Biz Türk Milleti’nin tarihi ve kültürü yanında bilim ve buluşları ile insanlığa medeniyet adına kazandırdıklarını resim ve yazı ile anlatmaya çalıştık. 250 tane yağlı boya tablo ile Türklerin tarih sahnesine çıkışından bugüne görsel bir şölen oluşturduk. 250 Türk bilim, kültür, sanat ve düşünce insanımızın portresini yaptık ve hayatını yazdık. Bunların zaman içerisinde romanı, filmi, oyun yolu ile tanıtımı milletimize güç verecek ve dünya milletleri içerisinde hak ettiğimiz saygınlığı kazanmamızı sağlayacaktır…
Türkiye Cumhuriyeti’nin temeli kültürdür…”
Sanatçı kendisini şöyle tanıtmaktadır: “Kilis’te 1963 yılında doğdu. İlkokul, ortaokul ve liseyi Kilis’te okudu. Ankara Gazi Üniversitesi’nden 1986 yılında mezun oldu. Afyonkarahisar, Muş, Kilis ve Ankara’da öğretmenlik ve idarecilik yaptı. Evli üç çocuk babasıdır.
1995 yılında Kilis’te çıkan ‘Kent’ gazetesinde Kahramanmaraşlı, Kilisli, Gaziantepli ve bölge şairleri ile iki yıl süren atışmalar yaptı. Şiirleri çeşitli gazete, dergi ve antolojilerde yer aldı. 1994 yılında araştırmacı ve şair olan Hasan Şahmaranoğlu tarafından kendisine ‘Akozan’ mahlası verildi. Yayınlanmış kitapları; Akozan Karasevda (1996), Türk’ün Destanı Hakanname (2004), İnsanlığın Yüz Akı Osmanlı Destanı (2012)
Bugüne kadar Türk tarihi, Türk kadını ve Türk bilim insanları temalı … onbir kişisel yağlıboya sergisi açtı.
Şiir, müzik, resim, roman, senaryo, bilim kurgu, Türk destanları, çizgi roman, hikâye, çocuk oyunları ile beste ve güfte olarak; türkü, şarkı ve marş çalışmaları vardır.
Birçok sivil toplum kuruluşunun üyesi olup bazılarında yönetim kurulu üyesi ve başkanı olarak görev yürütmektedir.
Onun hayat felsefesi; “Bey doğduk, beyce yaşadık, beyce ölmek dileriz.”








