Türk Birliği: Siber Güvenlik

En güncel konulardan biri olduğu için “Siber Güvenlik” konusunu öne almayı gerekli gördüm. Çünkü sadece ülkemizi değil, bütün Türk Dünyası’nı ilgilendirmektedir. Günümüzde, özellikle güçlü devletler bu konuya özel önem vermektedirler: Hedefleri, diğer devletlerin telekomünikasyon, ulaşım, haberleşme ve savunma sistemlerini etkilemek, hatta çökertmektir.

Yeniçağ Gazetesi köşe yazarı Kağan Kaya isimli arkadaşımızın konuyla ilgili yazıları dikkatimi çekmektedir. Siber güvenlik konusunda Türk Dünyası’nı da uyarmaktadır.

Konunun uzmanı olarak gördüğüm bu genç arkadaşımızın yazılarından yararlanarak bazı bilgileri aktarmaya çalışacağım.

22 Eylül 2023 tarihli “Amerika’nın örtülü sosyal medya operasyonları” başlıklı yazısında; “…ulusal güvenlik politikalarını siber uzayda uygulamaya yönelik çeşitli stratejiler geliştirmiştir. Bu stratejiler arasında, örtülü operasyonlar da yer almaktadır. Bu operasyonlar, genellikle kamuoyuna açıklanmayan ve gizli bir şekilde yürütülen faaliyetlerdir.

Sosyal medya, bilgi ve propagandanın hızla yayılmasına olanak tanıdığı için modern savaş ve ulusal güvenlik stratejilerinin önemli bir parçası haline geldi. …özellikle Twitter ve Facebook gibi popüler platformlarda yüzlerce sosyal medya hesabı oluşturdu. Bu hesaplar gizli operasyonların bir parçası olarak kullanılırken ve bir dizi uluslararası olayın ardından, ilgili sosyal medya platformları hesapların kapatılmasına karar verdi…

Sosyal medya hesapları, bilgiyi hızlı bir şekilde yayma potansiyeli nedeniyle siber savaşların kritik bir unsuruna dönüştü. …bu hesapları özellikle psikolojik savaş aracı olarak kullandı. Psikolojik savaş, düşmanın moralini bozmak, kamuoyunu etkilemek ve hedef ülkelerin içişlerine müdahale etmek amacıyla yürütülen bir taktiktir. Bu amaçla oluşturulan sosyal medya hesapları, yanıltıcı bilgi, propaganda ve manipülasyon içeren içeriklerle zihinleri bombardımana tutarak dikkat çekmiştir…

Bu operasyonlar, siber güvenlik ve ulusal güvenlik stratejilerinin ne kadar karmaşık ve hızla değişen bir alan olduğunu göstermektedir. Bu nedenle, devletlerin bu alandaki politikalarını ve savunma kapasitelerini sürekli olarak gözden geçirmeleri ve güçlendirmeleri gerekmektedir. Ayrıca bu tür operasyonların diplomatik ilişkilere zarar verebileceği göz önüne alındığında, uluslararası ilişkilerde güvenin ve iş birliğinin önemini vurgulamaktadır.”

4 Ekim 2024 tarihli “Türk Devletleri Teşkilatı ve Siber Güvenlik” başlıklı yazısında ise; “21.yüzyılın başından itibaren hızla gelişen teknolojiler, devletlerin güvenlik anlayışını ve stratejik yaklaşımlarını değiştirmiştir. Geleneksel savaş alanları kara, deniz, hava ve uzay ile sınırlı kalırken, bu alanlara ek olarak siber uzay, uluslararası güvenlik politikalarının yeni ve vazgeçilmez bir parçası hâline gelmiştir. Siber uzay, yalnızca bir bilgi paylaşım alanı değil, devletlerin kritik altyapılarına, ekonomik sistemlerine ve toplumsal düzenlerine yönelik tehditlerin şekillendiği karmaşık bir operasyon sahasıdır…

(Türk Devletleri Teşkilatı) TDT’ye üye ülkeler arasında sadece kültürel ve ekonomik bağları güçlendirmekle kalmayıp, güvenlik konularında da ortak politikalar üretmeyi amaç edinmelidir. Bu kapsamda, siber güvenlik, TDT’nin güvenlik stratejileri arasında önemli bir yer tutmalıdır. Teşkilat, üye devletlerin siber tehditlerle mücadele edebilmesi için ortak bir strateji geliştirmeli ve bu alandaki iş birliğini artırmayı hedeflemelidir.

…üye devletlerin ortak güvenlik çıkarlarını koruma ve bu alanda iş birliğini güçlendirme amacıyla siber güvenliği stratejik bir öncelik hâline getirmelidir.

Siber güvenlik, yalnızca ulusal düzeyde değil, uluslararası düzeyde de önem arz etmektedir. Devletler, siber saldırılara karşı savunmalarını güçlendirmek için birbirleriyle bilgi ve teknoloji paylaşımında bulunmak zorundadır. TDT üye ülkeleri arasında siber güvenlik konusunda iş birliği yapılması, üye devletlerin ortak çıkarlarını koruma ve bölgede istikrarı sağlama açısından büyük önem taşımaktadır…

TDT üyesi ülkeler… farklı seviyelerde siber güvenlik kapasitelerine sahiptirler. Türkiye, NATO’nun bir üyesi olarak siber güvenlik konusunda önemli deneyim ve kapasiteye ulaşmıştır…

Diğer TDT üyesi ülkeler, siber güvenlik konusunda çeşitli zorluklarla karşı karşıya kalmaktadırlar. Örneğin, Azerbaycan, petrol ve doğal gaz gibi stratejik kaynaklara sahip olması nedeniyle siber saldırılara karşı oldukça savunmasızdır…

Kazakistan ise büyük bir coğrafyaya sahip olmasına rağmen siber güvenlik kapasitesini henüz yeterince geliştirememiştir.

…Kırgızistan, Özbekistan ve Türkmenistan; ekonomik ve teknolojik olarak gelişmekte olan ülkeler oldukları için siber güvenlik konusunda daha sınırlı kaynaklara sahiptirler.

…üye devletler siber güvenlik konusunda iş birliği yaparak birbirlerinin tecrübelerinden faydalanabilir ve ortak tehditlere karşı daha etkin bir savunma stratejisi geliştirebilirler.

…üye ülkeler arasında… Siber güvenlik uzmanlarının yetiştirilmesi ve siber tehditlerle başa çıkabilme kapasitesinin artırılması için ortak eğitimler yapılmalıdır.

…üye ülkeleri arasında siber tehditlerle ilgili istihbarat paylaşımı yapılmalı ve siber güvenlik teknolojileri konusunda iş birliği sağlanmalıdır.

…üye ülkeler arasında siber güvenlik tatbikatları düzenlenerek siber saldırılara karşı ortak savunma mekanizmaları geliştirebilir…

…üye ülkelerin enerji, ulaşım, bankacılık ve iletişim gibi kritik altyapılarını korumak için ortak savunma stratejileri geliştirilmelidir…

TDT’nin gelecekte siber güvenlik alanındaki stratejileri, üye devletler arasında daha güçlü bir iş birliği ve ortak savunma mekanizmaları geliştirilmesine dayanmalıdır.

…üye devletlerin siber tehditlerle mücadele kapasitelerini artırmak için Ankara’da, bir Siber Güvenlik Merkezi kurulmalıdır…” (YY: Bu konuda çalışmalar yapıldığı öğrenilmiştir.)

7 Ocak 2025’de yazdığı “Türk Dünyasını Birleştiren Dijital Köprü” başlıklı yazısında da; “…Sosyal medya sayesinde Türk Dünyası artık sadece bir coğrafi kavram değil, günlük hayatımızın bir parçası…

…Şimdi her şey elimizin altında… Mesafeler artık sadece haritalarda var…

…Türk halkları arasında zaten var olan o dilsel bağ, dijital dünyada daha da pekişiyor.

…insanlar sadece konuşmakla kalmıyor işbirliği de yapıyor.

…birbirimizin gündelik yaşamını daha yakından tanıma fırsatı buluyoruz.

Belki de dijital dünyanın en büyük gücü burada: İnsanları bir araya getirme ve ortak bir amaç etrafında toplama yeteneği.

…Bir doğal afet olduğunda, dünyanın dört bir yanından gelen destek mesajları …yardım çağrıları… Sosyal medya sayesinde dayanışma artık çok daha hızlı ve etkili bir şekilde organize ediliyor…

…Sosyal medyanın beraberinde getirdiği riskler de var. Yanlış bilgi yayılımı, siber zorbalık, hatta dijital bağımlılık gibi sorunlar, tüm dünyada olduğu gibi Türk Dünyası’nda da ciddi bir tehlike oluşturuyor.

…Sosyal medya okuryazarlığına önem vermeliyiz. Bilgiyi sorgulamalı, kaynağını mutlaka kontrol etmeliyiz…

…Türk Dünyası’nın ortak değerlerini güçlendirirken, barışçıl ve saygılı bir iletişim tarzını benimsemek zorundayız…

…Gelecekte… Belki de Türk Dünyası’na özel bir sosyal medya platformu kurulur…

Sosyal medya, Türk Dünyası için eşsiz bir fırsattır. Yeter ki bu fırsatı doğru ve bilinçli bir şekilde değerlendirelim…

Çünkü biliyoruz ki, verilen mesaj güçlü olursa, köprüler asla yıkılmaz.”

Scroll to Top